Nakil Sonrası Tam Yanıt Vermeyen Miyelom Hastalarında Sadece Velcade İle Pekiştirme Tedavisi Yetersiz İyileştirme Gösteriyor
Yayιnlanma Tarihi: 26 Ekim 2010 16:47


Investigational New Drugs dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, kök hücre tedavisi sonrası tam yanıt vermemiş multipl miyelom hastalarına verilen sadece Velcade ile yapılan pekiştirme tedavisi, ciddi bir iyileştirmeye sebep olmamıştır.
Araştırmacılar, pekiştirme tedavisi için Velcade´in başka ilaçlarla beraber alınmasını önermişlerdir. Rocky Mountain Kanser Merkezi´nde bu çalışmayı yöneten Dr. Robert Rifkin: ¨Velcade gerçekten de nakil sonrasında başka ilaçlarla kombine edildiğinde hastalarda etkili olup, faydalı olmaktadır.¨ demiştir.
Daha önceki çalışmalar, yalnız başına kullanılan Velcade´in (bortezomib) nüks eden refrakter (dirençli) miyelom için etkili bir tedavi olduğunu göstermiştir. Bu hastaların yaklaşık yüzde 10'u Velcade tedavisine tam yanıt vermektedirler.
Araştırmacılar, yüksek doz Melfalan (Alkeran) tedavisinin ardından yapılan otolog kök hücre nakli sonrasında tam yanıt elde edememiş olan hastaların tedavisinde, Velcade ile yapılacak pekiştirme tedavisinin kullanılabileği hipotezini ortaya atmışlardır.
Araştırmacılar, daha önceki çalışmalarda olduğu gibi, çalışmaya katılanların yüzde 10'unun Velcade ile (pekiştirme) tedavisi sonrasında tam yanıta ulaşacagını umuyorlardı.
Araştırmacılar, daha önce Velcade ile tedavi olmamış, yüksek dozlu Melfalan sonrası otolog kök hücre nakline tam yanıt vermemiş olan 68 hastayı bu çalışmaya kayıt etmeyi planlanlamışlardır. Ancak, daha önce Velcade kullanmamış olan hastaların bulunmasının zorluğu nedeniyle, sadece 50 uygun hasta bu çalışmaya kaydedebilebilmiştir.
Her hastaya, dört kür 21 günlük Velcade tedavisi (1, 4, 8, 11´inci günlerde, 1.3 mg/m2) uygulanmıştır. Tedaviye yanıt veren hastalara dört kür daha ek tedavi verilmiştir.
Araştırmacılar, hastaların yüzde 8,3´ünün Velcade ile pekiştirme tedavisine tam yanıt verdiğini bildirmişlerdir. Bu sonuç, daha önceden varsayılan yüzde 10 tam yanıt verme oranının altında kalmıştır. Ancak, Dr Rifkin, çalışmadaki tedaviye yanıt oranlarının diğer yayınlanmış çalışmalar ile uyumlu olduğuna da dikkat çekmiştir.
Araştırmacılar, bu düşük yanıt oranlarının, çalışmaya kötü prognozlu hastaların seçiminden kaynaklanmış olabileceğini tahmin etmekteler.
Doktorlar, hastaların diğer bir yüzde 2,1´inin de tam yanıt verdiğini, fakat bu yanıtı onaylayan testlerin yapılamadığını bildirmişlerdir. Buna ek olarak, hastaların yüzde 42´si kısmi yanıt elde edip, yüzde 10´u da tedaviye minimal yanıt vermiştir. Diğer hastalarda hastalık durumunda stabilizasyon gözlemlenmiştir.
Araştırmacılar, çift nakil (tandem) yapılmış olan hastalarda, tek nakil yapılmış hastalara kıyasla, daha fazla sayıda hastanın kısmi yanıta ulaştığını da gözlemlemişlerdir.
12 ay sonrasında yapılan kontrollerde, genel sağkalım oranı yüzde 95,8 ve progresyonsuz sağkalım oranı yüzde 91,4 olarak gözlemlenmiştir.
Hastaların yüzde 43´ünde tedavide geciktirme ya da dozda azaltma yapılmak zorunda kalınmıştır. Bu hastaların yarısında, periferik nöropati (bacaklarda ve kollarda sinir hasarından kaynaklanan karıncalanma ve ağrı), düşük trombosit sayısı, düşük lökosit sayısı, ya da halsizlik gibi yan etkiler nedeniyle tedavi durdurulmuştur.
Araştırmacılar, bu verilerin daha etkili kombinasyon pekiştirme tedavilerinin geliştirilmesinde katkısı olacağını umuyorlar.
Daha fazla bilgi için, Investigational New Drugs dergisindeki makaleyi (İngilizce, özet) okuyun.
İlgili Yazιlar:
- None Found